16 Ekim 2008 Perşembe
Ayurveda
Ayurveda, çok eski bir tedavi sistemidir. Bazı bilginler, var olan en eski tedavi metodu olarak ayurvedayı kabul etmektedirler. Ayurvedik bilgiler tabiat, varlığın yaşadığı çevre ve yaşamın gayesiyle ilgili bilgileri kapsamaktadır. İyileşme sistemi olarak metafizik-fizik, sağlık-hastalık, mutluluk-üzüntü, acı-zevk boyutlarını kapsamaktadır. Hayatı kozmik bir farkındalılığın ( bazen Tanrı, bazen İlahi Güç, bazen Evrensel Farkındalık veya Yaratıcı olarak adlandırılır) ifadesi olarak tanımlar. Vedik Bilgilerde hayatın gayesi yaratıcıyı bilmek ve anlamak; onun kutsallığını günlük hayatta ifade etmektir. Ayur hayat, Veda ise bilgi anlamındadır. Ayurveda kelimesini “hayatı bilgisi” şeklinde anlayabiliriz. Ayurvedaya göre temel vücut bilgisi, zihinsel bilgi ve farkındalılık sağlığın ve mutluluğun temelidir.Beslenmek ve sağlıklı olabilmek için aldığımız gıdalar, içtiğimiz su, soluduğumuz hava, yaşadığımız ortam ne kadar sağlıklı? Bizi tehdit eden unsurlarla bile bile ve iç içe yaşıyoruz. Kahvaltıda yediğimiz domatesin hormonlu olduğunu düşünüyor, içtiğimiz suyun temizliğinden şüpheleniyoruz. Egzost dumanından kaçıp, gün ışığı girmeyen iş yerlerine sığınıyoruz. Sağlığımız neden bozuluyor hiç düşündünüz mü? Tabiata ve kendimize yabancılaşma, yanlış yaşam tarzı, yanlış beslenme, olumsuz çevre ve toplum koşulları bozuyor sağlığımızı. Bütün gün olumsuzluklarla boğuşmuş, yorgun, mutsuz, umutsuz ve negatif fizyolojiyle akşam yatağa giren günümüz insanının çevresine olumlu ve pozitif duygular yaymasını ve sağlıklı olmasını bekleyemeyiz. İNSAN BİR BÜTÜNDÜR Ayurveda, insanı tek yönlü değil, tüm organlarıyla, dokularıyla, fiziksel bedeniyle, ruhsal yapısıyla, bilinç düzeyiyle ve yaşadığı ortamla birlikte ele alır. Vücüdun herhangi bir organında beliren rahatsızlık sadece o organı değil, bütün vücudu etkiler. Azıcık kendimizi kötü hissettiğimizde nasıl da vazgeçiyoruz dünyadan. Yoğun bir baş ağrısı çeken insanın berrak bir zihne sahip olması ve hayata dair güzel düşünceler içinde olması mümkün mü? HASTALIK 'BEN GELİYORUM' DER Ayurveda hekimi üç parmağını kullanarak hastasının nabzından çeşitli düzeylerde aldığı özel titreşimleri yorumlar ve hastalığı daha ilk aşamalarda tespit eder. İnsanlar dış dünyayla olan ilişkilerini duyuları aracılığıyla sağlar. Ayurveda hastalıkların tedavisinde beş duyuyu kullanır. Yiyecekler ve içecekler, aroma ve kokular, masaj, güzel, tabii ve huzur verici ortamlar ve doğanın sesleri tedavide önemli rol oynar. Ayurveda kurallarına göre önce tatlı bir yiyecekle yemeğe başlamak sindirim açısından daha uygun. Çok ağır, kuvvetli bir tatlı olmasına gerek yok. Birkaç yudum ılık ballı su veya komposto olabilir. Ekşi tatlar yemeğin ortasında, daha hafif, kuru, sulu yiyeceklerse yemeğin sonunda alınabılır. Bir yemek sindirilmeden diğerini yemek hatadır. Yeterli uyku uyumadan, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıkları terk etmeden, düzenli ve dengeli bir hayat tarzını benimsemeden sadece yemeklerden ya da vitaminden sağlık ummak da doğru değil.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder